Son günlerde şeriatçı çevreler özgürlüklerden söz eder oldular. Laik! Türkiye Cumhuriyeti’nde uygulanan kuralların kendi özgürlüklerine karşı bir kısıtlama olduğunu ve bunlardan kurtulmamız ve özgürlükleri genişletmemiz gerektiğini söylemeye başladılar. Örneğin erkekler tarafından kızlara giydirilen türbanın üniversiteye girmesini istiyorlar ve bunun bir özgürlük olduğunu vurguluyorlar. Türbanın üniversiteye girmemesini yasak olarak görüyorlar.
Oysa türbanın, Kuran’ın bir yasağı olduğunu düşünmüyorlar. Çünkü şeriatçı çevreler Allah’ın emrini yasak saymazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin, yani insanların koyduğu kurallar yasak oluyor da Allah’ın koyduğu kurallar neden yasak sayılmıyor. Demek ki Allah, insanlardan daha önemli ve daha önceliklidir. Laiklik burada devreye giriyor ve şöyle diyor: Allah veya başka bir tanrının veya Allah’tan geldiği varsayılan sözlerin toplum için hiç bir önemi yoktur. Önemli olan insanların/devletin koyduğu kurallardır.
Kuran’da bulunan nice yasağı neden şeriatçı çevreler yasak olarak ve özgürlüklerine bir kısıtlama olarak görmezler. Aslında şeriatçı olmayan çevreler Kuran’ı böyle algılarlar. Böyle algılamalarından dolayı kuşkusuz özgür olamazlar. Ancak şeriatçı çevrelerin devletin kurallarına yasak demeleri ve kuranda bulunan kuralları yasak olarak görmemeleri bir çelişkidir.
Kumar yasağı
Kuran’ın Türkçe açıklamasını okuyanlar görecektir ki, inananların uyması gerektiği belirli yasaklar vardır.
Bunlardan biri kumardır. Türkiye'de milli piyango, kazı kazan, sayısal loto, şans topu, on numara, süper loto, ganyan gibi şans oyunları adı altında açıktan kumar oynatılmaktadır. Kumarı oynatan devlet, oynayan ise kendilerine Müslüman denen kişilerdir. Kuran’da yasaklanan kumara neden kimse karşı çıkmıyor. Türkiye’de bu oyunları oynayanların sayısını devlet istatistik olarak vermiyor, vermiş bile olsa ben bulamadım. Ancak 73 milyon nüfuslu Türkiye’de en az 15 milyon kişi bu oyunları oynamaktadır. Bu rakam Türkiye’nin % 20 sini oluşturmaktadır. % 99’u Müslüman bir ülkede nasıl olurda bu denli insan kumar oynar.
Kuran’da geçen ayet şöyledir:
Maide 90 - Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.
Şimdi bir düşünelim! Devletin başında bulunan hükümetteki partiye oy verenler hükümetin bu oyunları oynatmasına ve her geçen gün bu oyunları çoğaltmasına neden karışı çıkmıyorlar; bile bile neden o partiye oy vermektedirler. Türban kuranın emridir de, şans oyunları adı altında oynatılan kumar yasağı kuranın emri değil midir?
Hükümetin kendi eli ile halkına oynattığı kumara neden iktidardaki partiye oy verenler karşı çıkmazlar. % 47’lik bir kesim eğer kumar oynamıyor ve Kuran’ın emrini uygulamak istiyorsa neden buna alet olmaktadırlar. Kuranın türban emrini yerine getirenler neden hükümetin kumar oynatmasına karşı çıkmamaktadırlar.
Kuşkusuz hükümet şans oyunları adı altında oynanan kumarı halkın yoksulluk, çaresizlik, açlık, vb. durumlar karşısında bir umuda sarılması için pompalamaktadır. Halka yapılan bu zülüm, haksızlık, açlıktan ölen çocuklar, zenginlerin yaptığı israf, yoksulluktan doğan cinayetler, yenen yetim hakları, kula kulluk eden düzenin yaratılması, haram yoldan edilen kazançlar, faiz yemek, vb. eylemler Kuran’a göre yasak ise neden bunları yapan hükümetler bu denli oy almaktadır?
Faiz yasağı
Türkiye’de neredeyse herkes zengin olma düşüyle tutuşmaktadır. Peki, nasıl zengin olunur. Gökten para yağmadığına ve çalışarak zengin olunmayacağına göre, çeşitli yöntemlerle zengin olma düşleri kurmaktadır. Bir alınıp beşe satılan mallar, eroin/silah kaçakçılığı, adam öldürme, kalpazanlık, kaçakçılık, şans oyunları vb. yöntemler zengin olmak için en uygun yöntemlerdir. Dürüst insan, hiçbir süre zengin olmaz, olmak istemez. Zengin olma yolu bir tane daha var ki, o da faizdir. Faizcilik kurana göre yasaktır. Ayetler şöyle:
Bakara 275- Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar.
Maide 130- Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Ali İmran 130- Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Oysa kendilerine Müslüman diyen milyonlarca insanın parası bugün bankalarda faize yatırılmış durumdadır. Türbanın yalnızca üniversitelerde değil, her kamu kuruluşunda yasak olmamasını savunan ve bunun bir Kuran’ın emri olarak görenler, neden “faiz yemeyin” emrine uymazlar. Neden faizle iş yapan hükümeti veya hükümetleri her defasında destelerler. Kuran’da yalnızca türban emri mi var? Kuran’daki “türbansız gezmemelisin” yasağına evet de, “faiz yeme” yasağına hayır mı? Bu nasıl bir inançtır ki birine evet, ötekine hayır.
Bunun yanında türbanın üniversitelere girmemesini yasak olarak görenler ve her defasında özgürlükleri savunanlar, kuranın yasaklarına neden ses çıkarmazlar. Kuranın kendi özgürlüklerine kısıtlama getirdiklerini neden söylemezler. Kuşkusuz bu “Allah’a karşı gelmek olur” diyeceklerdir. Peki, faiz yerken, şans oyunları adı altında kumar oynarken Allaha karşı gelmiş olmuyor musunuz?
Yahudileri, Hıristiyanları ve Kâfirleri Dost Edinmeyin Yasağı
Bugün Türkiye’de türban yasağı var diyenler, bireyci özgürlükleri savunurken, kuranın yasaklarına ve özgürlükleri kısıtlayıcı emirlerine nedense ses çıkarmamaktadırlar.
Örneğin:
Ali İmran 28: Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır. Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır. Nihâyet gidiş Allah'adır.
Nisa144- Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
Maide 51- Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.
Allah hem kâfiri yaratıyor hem de müminlerden onları dost edinmemeleri için ayetler indirir. Kuşkusuz bu durum yüzyıllarca önce yazılmış olan ayetlerin kendi ortamında değerlendirilmelidir. Ancak iş çığırından çıkmıştır. Yasakları kaldırmak isteyenler kuranın yasaklarını da kaldırabilecekler mi?
Domuz Yemeyin Yasağı
Al sana bir yasak daha… Kim kaldıracak bu yasağı. Özgürlükleri savunanlar neden bu yasağı kaldırmıyor. Ayetler şöyle:
Nahl 115- O size ancak ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilenleri haram kıldı. Her kim bu haram şeyleri yemeye mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan ve aşırı gitmeden yiyebilir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
En’am 145- De ki: "Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti - ki bu gerçekten pistir yahut Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)" Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir.
Son olarak Örtünme Yasağı
Ayet şöyle:
Nur 31- Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.
Şimdi biraz düşünelim! Kuran, Müslüman kadınlara bir yasak getiriyor ve diyor ki: “Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.”
Burada sözü edilen kuşkusuz kadının görünen kısmalarının kapanmasıdır. Kısacası “açık gezmeyin” yasağı vardır. Bu bir yasaktır! Bu yasağı görmezden gelip de, Türkiye Cumhuriyeti’nin koyduğu kuralları yasak ve özgürlüklere karşı kıtlama sayanlar, kendi kafalarına örttüklerini yasak ve özgürlüklere kısıtlama olarak görmezler. Çünkü Allah devletten/toplumdan üstüdür. Dini emirler yasak sayılmıyor, devletin kuralı yasak sayılıyor. Kuşkusuz sorun, yasak olup olmaması değil, sorun eşitsizliği, sömürüyü, kargaşayı yaşatmaktır. İstediğiniz biçime girin.
Ancak eşit bir toplum bir gün yaratılacaktır. Bilinç bugün bunu yalnızca söylüyor; ileride yüzyıllarda gerçekleştirecektir.
Oysa türbanın, Kuran’ın bir yasağı olduğunu düşünmüyorlar. Çünkü şeriatçı çevreler Allah’ın emrini yasak saymazlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin, yani insanların koyduğu kurallar yasak oluyor da Allah’ın koyduğu kurallar neden yasak sayılmıyor. Demek ki Allah, insanlardan daha önemli ve daha önceliklidir. Laiklik burada devreye giriyor ve şöyle diyor: Allah veya başka bir tanrının veya Allah’tan geldiği varsayılan sözlerin toplum için hiç bir önemi yoktur. Önemli olan insanların/devletin koyduğu kurallardır.
Kuran’da bulunan nice yasağı neden şeriatçı çevreler yasak olarak ve özgürlüklerine bir kısıtlama olarak görmezler. Aslında şeriatçı olmayan çevreler Kuran’ı böyle algılarlar. Böyle algılamalarından dolayı kuşkusuz özgür olamazlar. Ancak şeriatçı çevrelerin devletin kurallarına yasak demeleri ve kuranda bulunan kuralları yasak olarak görmemeleri bir çelişkidir.
Kumar yasağı
Kuran’ın Türkçe açıklamasını okuyanlar görecektir ki, inananların uyması gerektiği belirli yasaklar vardır.
Bunlardan biri kumardır. Türkiye'de milli piyango, kazı kazan, sayısal loto, şans topu, on numara, süper loto, ganyan gibi şans oyunları adı altında açıktan kumar oynatılmaktadır. Kumarı oynatan devlet, oynayan ise kendilerine Müslüman denen kişilerdir. Kuran’da yasaklanan kumara neden kimse karşı çıkmıyor. Türkiye’de bu oyunları oynayanların sayısını devlet istatistik olarak vermiyor, vermiş bile olsa ben bulamadım. Ancak 73 milyon nüfuslu Türkiye’de en az 15 milyon kişi bu oyunları oynamaktadır. Bu rakam Türkiye’nin % 20 sini oluşturmaktadır. % 99’u Müslüman bir ülkede nasıl olurda bu denli insan kumar oynar.
Kuran’da geçen ayet şöyledir:
Maide 90 - Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.
Şimdi bir düşünelim! Devletin başında bulunan hükümetteki partiye oy verenler hükümetin bu oyunları oynatmasına ve her geçen gün bu oyunları çoğaltmasına neden karışı çıkmıyorlar; bile bile neden o partiye oy vermektedirler. Türban kuranın emridir de, şans oyunları adı altında oynatılan kumar yasağı kuranın emri değil midir?
Hükümetin kendi eli ile halkına oynattığı kumara neden iktidardaki partiye oy verenler karşı çıkmazlar. % 47’lik bir kesim eğer kumar oynamıyor ve Kuran’ın emrini uygulamak istiyorsa neden buna alet olmaktadırlar. Kuranın türban emrini yerine getirenler neden hükümetin kumar oynatmasına karşı çıkmamaktadırlar.
Kuşkusuz hükümet şans oyunları adı altında oynanan kumarı halkın yoksulluk, çaresizlik, açlık, vb. durumlar karşısında bir umuda sarılması için pompalamaktadır. Halka yapılan bu zülüm, haksızlık, açlıktan ölen çocuklar, zenginlerin yaptığı israf, yoksulluktan doğan cinayetler, yenen yetim hakları, kula kulluk eden düzenin yaratılması, haram yoldan edilen kazançlar, faiz yemek, vb. eylemler Kuran’a göre yasak ise neden bunları yapan hükümetler bu denli oy almaktadır?
Faiz yasağı
Türkiye’de neredeyse herkes zengin olma düşüyle tutuşmaktadır. Peki, nasıl zengin olunur. Gökten para yağmadığına ve çalışarak zengin olunmayacağına göre, çeşitli yöntemlerle zengin olma düşleri kurmaktadır. Bir alınıp beşe satılan mallar, eroin/silah kaçakçılığı, adam öldürme, kalpazanlık, kaçakçılık, şans oyunları vb. yöntemler zengin olmak için en uygun yöntemlerdir. Dürüst insan, hiçbir süre zengin olmaz, olmak istemez. Zengin olma yolu bir tane daha var ki, o da faizdir. Faizcilik kurana göre yasaktır. Ayetler şöyle:
Bakara 275- Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar.
Maide 130- Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Ali İmran 130- Ey iman edenler! Kat kat artırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.
Oysa kendilerine Müslüman diyen milyonlarca insanın parası bugün bankalarda faize yatırılmış durumdadır. Türbanın yalnızca üniversitelerde değil, her kamu kuruluşunda yasak olmamasını savunan ve bunun bir Kuran’ın emri olarak görenler, neden “faiz yemeyin” emrine uymazlar. Neden faizle iş yapan hükümeti veya hükümetleri her defasında destelerler. Kuran’da yalnızca türban emri mi var? Kuran’daki “türbansız gezmemelisin” yasağına evet de, “faiz yeme” yasağına hayır mı? Bu nasıl bir inançtır ki birine evet, ötekine hayır.
Bunun yanında türbanın üniversitelere girmemesini yasak olarak görenler ve her defasında özgürlükleri savunanlar, kuranın yasaklarına neden ses çıkarmazlar. Kuranın kendi özgürlüklerine kısıtlama getirdiklerini neden söylemezler. Kuşkusuz bu “Allah’a karşı gelmek olur” diyeceklerdir. Peki, faiz yerken, şans oyunları adı altında kumar oynarken Allaha karşı gelmiş olmuyor musunuz?
Yahudileri, Hıristiyanları ve Kâfirleri Dost Edinmeyin Yasağı
Bugün Türkiye’de türban yasağı var diyenler, bireyci özgürlükleri savunurken, kuranın yasaklarına ve özgürlükleri kısıtlayıcı emirlerine nedense ses çıkarmamaktadırlar.
Örneğin:
Ali İmran 28: Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır. Bununla beraber Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır. Nihâyet gidiş Allah'adır.
Nisa144- Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah'a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
Maide 51- Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.
Allah hem kâfiri yaratıyor hem de müminlerden onları dost edinmemeleri için ayetler indirir. Kuşkusuz bu durum yüzyıllarca önce yazılmış olan ayetlerin kendi ortamında değerlendirilmelidir. Ancak iş çığırından çıkmıştır. Yasakları kaldırmak isteyenler kuranın yasaklarını da kaldırabilecekler mi?
Domuz Yemeyin Yasağı
Al sana bir yasak daha… Kim kaldıracak bu yasağı. Özgürlükleri savunanlar neden bu yasağı kaldırmıyor. Ayetler şöyle:
Nahl 115- O size ancak ölü hayvanı, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkası adına kesilenleri haram kıldı. Her kim bu haram şeyleri yemeye mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan ve aşırı gitmeden yiyebilir. Şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
En’am 145- De ki: "Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, veya akıtılmış kan, yahut domuz eti - ki bu gerçekten pistir yahut Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvan olursa, bunlar haramdır. Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir)" Çünkü Rabbin çok bağışlayandır, merhamet edendir.
Son olarak Örtünme Yasağı
Ayet şöyle:
Nur 31- Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.
Şimdi biraz düşünelim! Kuran, Müslüman kadınlara bir yasak getiriyor ve diyor ki: “Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.”
Burada sözü edilen kuşkusuz kadının görünen kısmalarının kapanmasıdır. Kısacası “açık gezmeyin” yasağı vardır. Bu bir yasaktır! Bu yasağı görmezden gelip de, Türkiye Cumhuriyeti’nin koyduğu kuralları yasak ve özgürlüklere karşı kıtlama sayanlar, kendi kafalarına örttüklerini yasak ve özgürlüklere kısıtlama olarak görmezler. Çünkü Allah devletten/toplumdan üstüdür. Dini emirler yasak sayılmıyor, devletin kuralı yasak sayılıyor. Kuşkusuz sorun, yasak olup olmaması değil, sorun eşitsizliği, sömürüyü, kargaşayı yaşatmaktır. İstediğiniz biçime girin.
Ancak eşit bir toplum bir gün yaratılacaktır. Bilinç bugün bunu yalnızca söylüyor; ileride yüzyıllarda gerçekleştirecektir.
7 yorum:
kuranın yasaklarını okudum bende bır muslumanım.hrıstıyanlarla yahudılerle vb arkadaslık etmemek dostluk kurmamak da neden?onlarda allahın yarttıgı bır canlı degıllermı?onlarda allahın bır kulu degılmı sadece dını farklı dıye bır ınsanı dıslamak onu hor gormek olurmu bu dunyada dıl dın ırk ayırmaksızın butun ınsanlar esıttır..ben kurana karsı çıkan bır ınsan degılım bu allahın emırı ıse uyulmak zorundayız uyarız uymayız bıze kalmış.bas ortusu dıyorsunuz yasakmı tamam ancak devletın toplumun kuralları gecerlı allahın kuralları gecerlı degıl dıyorsunuz boyle bır durum soz konusu degıl ben sıze bunu sole acıklayayaım.herkes toplumun kurallarına uyuyormu hayırr ee o zman sıızn solemıs oldugununz tezı ben çuruturum herkes toplumun kuralarına uymaz sadece dın devlet işlerı bırbırınden ayrılmak zorundadır bu nedenle bayanlara işe devlet yerlerıne daha dogrusu bas ortu ıle gelemyın denmektedır kımseye dısarda bas ortu tak yada takma denmemektedır çunku herkes ozgurdur her yerın kuralları vardır bır iş yerıne bıkını ıle gelemzsınız mayo ıle gıremezsınız degılmı ee o zman bu kurallara uymak lazım.ınsanlar iş bulabılmek için devler daırelerınde calısmak için baslarını acsınlar o zman bu bır kuraldır.allahımızın verıdgı kurala uymayaın demıyoruz kımseye sadece eskılerden ogrencılere dın ogretılıordu bılım ılım bılgı egıtım hep bırbırıne karıstırılıyordu laıklık demek dın ve devlet işlerının bırbırınden ayrılması dmeketır bızde laık bır toplumuz.herkes dının kendı içinde yasar ancak toplumunda kurallarını bılmek gerekır eskılerden bu işler dın ve devlet bırbırıne karıstırıldıgından tarıh kıtaplarından okuyun lutfen bole bır sey getırıldı kapalı olan okumasın demıoruz okusun dısarad basını kapatsın ama her yerın bır kuralı var ogrencıler tanınmaz halde bas ortulerı ıle sınava gelıorlar bu normal dııl allah bırdır ve tektır allahın yaratmıs oldugu her ınsana saygı gosterelım
s.a kardeşim Allahuteala saygısızlık edin demiyoru ki saygını göster yine ama dostluk etme diyor bu bir ayett . ayetin olduğu yerde başka söze hacet yoktur vesselam...
Allah onları dışladıktan sonra bizde dışlamalıyız.Allahın dışladığını cehenneme atacağım dediğini biz niye dışlamayalım.Yalnız düşman olun,onları öldürün,görürseniz rahatsız edin,haksızlık edin diye emretmiyor Allah,Sadece dost edinmeyin diye emrediyor.Peki nasıl dost edinilir?bu gün batı ile işbirliği yapıp ülkesini kötü duruma düşüren müslüman ülkelerin politikacıları,gazetecileri,güya aydın kişileri gibi.avrupa avrupa diye bağıranlardan,kendi dinini örfünü adetini geri kafalılık olarak gören insanları kastediyor ALLAH.Dost edinmek öyle olur.bu şekilde dost edinenler onlardan olur ve ALLAHIN kuralları dururken,kullarının kendi nefsine göre koydukları kuralları daha üstün görürler ve ya yahudi ve hrıstiyanların kanunlarını ve yaşam tarzını üstün görürler.VALLAHİ BİLLAHİ VE TEALLAHİ HERKES ALLAHA HESAP VERECEK.İNANMAYAN VARSA HESAP GÜNÜNE,ÖLSÜNDE Bİ BAKSIN,VARMI YOKMU:):):)ALLAH BİZLERE KENDİ KURALLARINA UYMAYI NASİP ETSİN.AMİN
Lan dal yarraklar, Allah, Kuran, yasak, ayıp, günah diye diye bir sike sap olamadınız yıllar boyunca... Bırakın olm bu ayakları ya. Din, dünyadaki en büyük kapitalist oluşumdur! Evet, o sizin tapındığınız din, kuran, peygamber, allah gibi saçmalıklar ile ömrünüz çürütüldü yüz yıllardan beri haberiniz yok. Biraz araştırmayı bilseydiniz ve merak etseydiniz bu konuları çok daha iyi anlayabilirdiniz. Din, büyük kitleleri yönlendirebilmek için icad edilmiş bir argümandan ibarettir. Ötesi yoktur. Öldüğünüz zaman da, sanmayın ki çocukluğunuzdan beri öğrenmiş olduğunuz cennet veya cehenneme kavuşacaksınız. Sikimin başını kazanacaksınız cenneti! Yok olm öyle bir yer. Ölünce toprağa karışacak siktir olup başka bir formda başka bir boyutta yaşamaya devam edeceksiniz. Ulan biraz mantıklı düşünebilseniz, objektif yaklaşabilseniz olaylara ne güzel olacak ama nerdee... Düşünsenize, Allah denilen varlık kainatın yaradıcısı ve en büyük merhamet sahibi deniyor. Ama aynı zamanda diyor ki; 'Benim emir ve yasaklarımı uygulayın, uygulamazsanız sizi yakarım' :) Sikerim böyle merhameti şimdi. Hani lan merhamet? Dünya da adalet sistemi diye bir şey söz konusu olsaydı eğer, şu anda müslümanların dünyada üst sınıf insanlar olmaları gerekmez miydi? E öyle ya allah allah diye yanıp tutuşan müslümanlardır sonuçta en fazla. Ama bakıyoruz ki, dünyada ne kadar allahcı varsa yarrak gibi yönetiliyor ve aç sefil bir hayat sürüyorlar. Gel de mantık ara şimdi. Yıllar boyunca o yasak bu günah dendiği içindir ki, insanlarımız, tarih boyunca bir arpa boyu yol katedememişlerdir. Bunun böyle olmasını Yahudi kapitalistler istemektedir. Sizlere iyi yaşam standartları sunulmasını istemedikleri için ülkenizi ve içindeki insanları satın alarak, istedikleri sistemlerde faaliyetlerine devam etmektedirler. Amaçları toplumların cahil kalmaları, sorgulamadan yaşamalarıdır. Ne deniyorsa 'he babam' deyip geçilmesini istemelerindendir. Dünyayı yöneten bu büyük güçleri ve yeni dünya düzeni konularını iyi araştırın ve tercihlerinizi ona göre yapın derim. Yoksa sike sürülecek aklınız ile buralara yorum bırakmayın.
Ölümden sonra hayatı sen nereden biliyorsun? İnsanların inançları seni neden bu kadar rahatsız ediyor da bu kadar küfürlü konuşuyorsun? Allah sana akıl fikir versin ama doğru düzgün araştırma yapan bilim adamları nasıl oluyor da müslüman oluyor? Geçmişte İslamı ve şeriatı doğru düzgün uygulamış her miller nasıl oluyor da bu kadar ilerledi? Gerçek islam terbiyesi almış insan nasıl oluyor da bu kadar adil, düzgün oluyor? Ben müslümanlığı araştırarak kabul eden bir aileden geliyorum. Doğrudur, din günümğzde çok çirkin bir şekilde kullanıyor ama bu da insanlar kendileri için düşünmedikler için oluyor.
08 MAYISTA 2012 SAAT 00.32 ALLAH IMA HAKARET EDEN SENİN AZINDAN ÇIKANLARI KULAN DUYU YOMU SANA ULAŞABİLSEM BİDE KARŞIMDA SÖYLEDE BAKALIM SİTE TENİN BUDÜNYADAKİ EMANETEN SAHİBİ NASIL YAYINLARSIN NASIL BIRAKIRSIN YAZDIK LARINI OKUDUNMU
bncede
Yorum Gönder